MERALAR BETON OLUYOR! / Mustafa KAYMAKÇI*

25 Şubat 2011 tarihli Resmi Gazete’de “Mera Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik” kaşla göz arasında çıkıverdi. Yeni yönetmelik ile 31 Temmuz 1998 tarihli “Mera Yönetmeliği”’ne göre çok önemli, ancak meralarımızın korunması ve geliştirilmesi açısından olumsuz değişiklikler getirildi.
Yapılan değişiklik, aslında yetersiz olan meralarımızı amaç dışı kullanmaya açacak ve meralarımız beton olacak. Durum, salt hayvan yetiştiricilerimiz için değil, bütün yurttaşlar açısından da yaşamsal önem taşıyor.
Meralar neden önemli?
Meralar, zengin bitki çeşidine sahip bitki örtüleridir. Toprak ve su varlığını erozyona karşı korurlar. Bunların yanında hayvanlar için en ucuz ve en sağlıklı kaba yem(ot) kaynağıdırlar. Nedeni şudur; Hayvanlar meradan uzaklaştıkça etleri ve sütlerindeki yağ asitleri, damar tıkayıcı bir niteliğe dönüşür, aynı zamanda antioksidan özelliklerini yitirir. Kısaca, meralar bir ülkenin en önemli doğal kaynakları arasındadır.
Türkiye Meraları, son elli yıldır 41 milyon hektardan 13 milyon hektara düşmüştür. Bu düşüşte bir kısmının tarımsal alana çevrilmesi, bir kısmının da orman alanları içine alınması rol oynamıştır. Geriye kalan meralar ise artan otlatma baskısı nedeniyle verim düzeylerini ve kendini sürdürme yeteneğini yitirmeye yüz tutmuştur.
Meralarımızın büyük bir çoğunluğunun bitki örtüsü bakımından fakir olduğu bilinmektedir. Doğu Anadolu ve Karadeniz Meraları yüzde 50–60,İç ve Güneydoğu Anadolu Meraları yüzde 10–15, Marmara, Ege ve Akdeniz Meraları yüzde 25–30 oranında bitki örtüsü içerirler.
Mera alanlarının kullanımı, bakımı, tespiti ve sınırlarını belirlemek üzere,1998 tarihli bir Mera Kanunu vardır. Mera Kanunu ile kimi çalışmalar sürdürülmektedir. Bu bağlamda çıkarılan Mera Yönetmeliği ile meralarımızın korunması, belli düzeylerde sağlanabiliyordu.
Meralar beton oluyor!
25 Şubat 2011 tarihli “Mera Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik” ile aslında yeterince korunamayan meraların betona dönüştürülmesi yolu açılacak gibi gözlemleniyor.
Yeni yönetmelik anlaşılmasını zorlaştırmak için çok ağdalı bir şekilde kaleme alınmış.
(Bakınız; Tarım ve Köyişleri Bakanlığından: MERA YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK
MADDE 1 – 31.7.1998 tarihli ve 23419 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mera Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki (k) bendi eklenmiştir.
“k) Jeotermal kaynaklı teknolojik sera: Jeolojik yapıya bağlı olarak yerkabuğu ısısının etkisiyle sıcaklığı sürekli olarak bölgesel atmosferik yıllık ortalama sıcaklığın üzerinde olan, çevresindeki sulara göre daha fazla miktarda erimiş madde ve gaz içerebilen, doğal olarak çıkan veya çıkarılan su, buhar ve gazlar ile yeraltına insan düzenlemeleri vasıtasıyla gönderilerek yerkabuğu veya kızgın kuru kayaların ısısı ile ısıtılarak elde edilen su, buhar ve gazları kullanarak sulama, gübreleme, iklimlendirme ve bakım gibi faaliyetlerini sürdüren seraları,”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesinin beşinci fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı bende aşağıdaki (7), (8) ve (9) numaralı alt bentler ile aynı fıkranın sonuna aşağıdaki (f) bendi eklenmiştir.
“6) Doğal afet bölgelerinde yerleşim yeri için ihtiyaç duyulan yerlerin tahsis amacı değişikliği talebinde, söz konusu yerin afet bölgesi ilan edildiğine ve Doğal Afet Sigortaları kapsamında olduğuna dair belge, vaziyet planı ve Komisyonca istenecek diğer bilgi ve belgeler.”
“7) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun talebi üzerine, 20.2.2001 tarihli ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu, 18.4.2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu ve 4.12.2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu hükümlerine göre, petrol iletim faaliyetleri ile elektrik ve doğal gaz piyasası faaliyetleri için gerekli bulunan mera, yaylak ve kışlakların zorunlu hallerde, ilgili müdürlük veya Genel Müdürlükten yatırım projesi, gerekçeli rapor, lisans, talep edilen alanın 1/5000 ölçekli harita üzerine işlenmiş vaziyet planı, ÇED raporu gerektiren yatırımlar için ÇED raporu, komisyonca istenecek diğer bilgi ve belgeler ile tahsis amacı değişikliği yapılabilir.
Geri dönüşümlü yatırımlarda çalışmalara başlayabilmek için Komisyonca öngörülen teminatın yatırılması ve sözleşmenin imzalanmış olması gerekir.”
“8) Jeotermal kaynaklı teknolojik seralar için ihtiyaç duyulan yerlerin tahsis amacı değişikliği taleplerinde mera, yaylak ve kışlaklarda bulunan jeotermal kaynakların ve jeotermal kaynakların bulunduğu aynı parselde bu kaynakların kullanılacağı teknolojik seralar ile bu alanların dışında bulunan jeotermal kaynağın, teknolojik seralara taşınması veya iletilmesi için ihtiyaç duyulan yerlerin, zorunlu hallerde, ilgili müdürlük veya Genel Müdürlükten gerekçeli rapor, jeotermal kaynak kullanım izni veya ruhsat, talep edilen alanın 1/5000 ölçekli harita üzerine işlenmiş vaziyet planı, ÇED raporu, koruma alanları etüt raporu, jeotermal akışkanın kullanım sonrası nasıl uzaklaştırılacağına ilişkin belge, fizibilite raporu ile komisyonca istenecek diğer bilgi ve belgeler ile tahsis amacı değişikliği yapılabilir.)
Açıkçası şu; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nu talebi üzerine, meralık alanlarda elektrik ya da başka bir enerji üretim tesisi yapılması, Enerji Bakanlığı tarafından yönetmelikle belirlenecek. Bakanlık ilgili mercilere “resmen” bu alanların imar planlarına işlenmesi emrini verebilecek. Kısaca, meralık alanlarda tek yetkili, kendi hazırladığı yönetmelik ile Enerji Bakanlığı olacak. Böylelikle, zaten bin bir zorlukla geçimlerini sürdürmeye çalışan hayvan yetiştiricilerinin, çobanlarının ekmek kapıları da kapanacak. Yurttaşların, çevreci kuruluşların açacağı davalarda da yasal dayanakları ellerinden alınmış olacak.
Hayvan yetiştiricileri, Damızlık koyun-keçi yetiştiricileri birlikleri, Damızlık sığır yetiştiricileri birlikleri, çiftçi örgütleri, kentlerde yaşayan yurttaşlar, işte meralarımızın başına gelecek olanlar.
Meralar yok olacak, doğal yaşam yok olmaya başlayacak, üzerinizde sizi koruyan yorgan gidiyor. Farkında mısınız? Lütfen ses veriniz.
*Prof. Dr. Ege Üniversitesi,
mustafa.kaymakci@ege.edu.tr karabasan.net'deki yazının derlemesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder