BBC, Beyrut

Hizbullah'la ilişkileri
Batı'da Muhammed Hüseyin Fadlallah genel olarak 'Hizbullah'ın Babası' olarak görülüyor. Özellikle İsrail'in 1982'deki Lübnan işgali ve sonrasında Amerikalıların öncülüğündeki uluslararası gücün bu ülkedeki macerası sırasında yaşanan dramatik olaylarla ismi duyulur oldu. Lübnan daha büyük bir bölgesel ve uluslararası mücadelenin savaş alanı olmuştu. Fadlallah'ın Hizbullah'la ilişkileri inişli çıkışlıydı İran o dönem, 1979'taki İslam Devrimi'ni emekleme dönemlerinde boğmak amacıyla ABD ve müttefikleri adına, 1980'de Irak tarafından başlatıldığına inandığı topyekûn bir savaşa girişmişti. İran'ın bölgesel stratejik müttefiki Suriye, Lübnan'daki İsrail işgali ve ABD varlığı nedeniyle kendisini tehdit altında hissediyordu. İsrail ve Amerikalıları Lübnan'dan çıkarmak için Tahran ve Şam yönetimleri Hizbullah'ın kuruluşunda işbirliği yaptı. Örgüt Lübnan'ın Şii toplumundan oluşuyor, masrafları İran tarafından karşılanıyor, İran Devrim Muhafızları tarafından eğitiliyordu. ABD Büyükelçiliği ve kışlasına düzenlenen intihar saldırıları ABD'nin çekilmesinde büyük rol oynadı. İsrail'in çekilmesiyse çok daha uzun sürdü. 2000 yılında tek taraflı olarak çekilmeleri Hizbullah'ın 'İslami Direnişi'yle, destekçileri İran ve Suriye açısından bir zafer olarak görülüyordu. Seyid Fadlallah İran devrimine destek verdi ve Hizbullah'ın kuruluşu için de hevesliydi. Ancak Hizbullah'ın ilk yıllarında örgütle nasıl bir ilişkisi olduğu belirsizliğini koruyor. Asla örgütün resmi hiyerarşisinde yer almadı. Ancak aynı geçmişten, çevreden geliyorlar ve aynı fikirlerle, idealleri paylaşıyorlardı. İsrail işgali ve Amerikan politikalarını kınaması, Hizbullah'ın faaliyetleri için bir ruhani kutsama olarak görülüyordu. 1985'te 80 kişinin öldüğü bombalı araçla suikast girişimi sırasında İmam Mugniye'nin Seyid Fadlallah'ın korumaları arasında olduğu söyleniyordu. Girişimin CIA'in eğittiği Lübnanlı ajanlar tarafından düzenlendiği belirtiliyordu.
Mugniye ve Fadlallah

Dini hiyerarşide öne çıkmaya başladıkça, Seyyid Fadlallah bağımsız bir otorite, 'merci-i taklit' olarak ortaya çıktı. İran Devrimini destekliyordu ama dini lidere sorgulanamayan büyük yetkiler veren, İranlıların icat ettiği Velayet-i Fakih sistemine destek vermedi. Hizbullah ise tersine, İran liderine bağlılıklarını belirtiyor.
İsrail güçleri 2000 yılında Lübnan'dan çekildiğinde Hasan Nasrallah, Ayetullah Ali Hamaney'i kutlamak için İran'a gitmişti. Hizbullah üyelerinin de çok azı Ayetullah Fadlallah'ı merciileri olarak kabul ediyordu.
Ancak Lübnan'daki Şiiler arasında büyük saygı görüyordu ve Hizbullah ile ilişkileri hep sıcaktı. Hizbullah'ın televizyonu El Manar, ölümünü duyurmak için programlarını yarıda kesti. İsrail ve bölgedeki Amerikan politikalarına karşı çıkmasına karşın, sosyal konulardaki tutumu sertlik yanlılarına kıyasla daha liberaldi. Kadın sorunlarına önem veriyordu ve bir dizi kadın merkezi açtı. Bazı fetvalarında kadınların sünnet edilmesine ve namus cinayetlerin karşı çıktı. Kadınların kocaları tarafından dövülmeleri halinde, geri vurma hakları olduğunu söyledi. Sağlıklarının riske girdiği durumlarda kadınların kürtaj yapılmasına izin verilmesini de savunuyordu.Hizbullah'ın ruhani lideri öldü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder