Libya, zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarına sahip. Petrol ve doğalgaz kaynaklarının ekonomik değeri savaşmayı gerektirecek boyutta. Libya’da başlayan isyanın ardından içerden Kaddafi’nin uçakları havalandı, gök kubbeyi dar etti yurttaşlarına, dışardan ABD, İngiltere, Fransa, Kanada ve İtalya’dan oluşan koalisyon güçleri Libya hava sahasına yerleşti. Yani Kaddafi ve koalisyon güçleri için savaş arenası: Libya toprakları. Bu savaşta Türkiye’nin de rolü var: Yaralananların tedavi edilmesi…
Batı, gerçekten Libya petrollerini ele geçirmenin mi peşinde?Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre; ihalesi yapılmış ve yapılmakta olan ve imtiyazı alınmış petrol sahasının sayısı 201. Libya’daki petrolün yüzde 52’sini çokuluslu petrol şirketleri, yüzde 31’ini yabancı ülkelerin sahip olduğu milli petrol şirketleri, yüzde 17’sini de bu grupta yer alan şirketlerin aralarında kurduğu ortaklıklar çıkarıyor.
Libya’da şu anda 11 tane milli petrol şirketi faaliyette. Brezilyalı Petrobras, Çinli CNPC, Hindistanlı ONGC, Endonezyalı Pertamina’nın da aralarında olduğu altı şirket de Asya Pasifik bölgesinden. İki Avrupalı, Polonyalı Polish Oil&Gas ve Türkiye’den TPAO’da Libya’da. Libya’da bulunanlar arasında dünya devi Rus Grasprom da var.
Çin’in devlet şirketi CNPC, Libya’daki petrolün yüzde 10’unu ülkesine götürüyor.
Çokuluslu şirketler ise, sırasıyla ENI, OMV, Repsol-YPF, ConocoPhilips, Hess, Marathon, Occidental ve Suncor.
Ülkedeki petrol ihracatının yüzde 25’ini tek başına İtalyan ENI yapıyor. İtalya’nın neden Libya’da olduğunun cevabı bu olsa gerek. Total, BP, Wintershall, Shell, Woodside, Petroleum ve diğer birçok şirket ihracat işini yapıyor.
Batı, çokuluslu petrol şirketleri için savaşıyor
Çokuluslu şirketlerin ülke menşeyleri o ülke yönetimi üzerindeki oluşturduğu hegenomik güç onları savaşa katıyor/çekiyor aslında. Başka bir deyişle ülkeler çokuluslu petrol şirketlerinin çıkarlarını korumak ve/veya güvence altına almak için Libya’dalar ve savaşıyorlar.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika uzmanları ise her nefes alışlarından sonra söze “Emperyalist Batı, Libya’nın petrolü için savaşıyor” diye giriyor. “Libya lideri Kaddafi petrol ve doğalgaz kaynaklarının üzerinde kuluçkaya yatmış, altın yumurtlayan tavukların altınlarıyla keyif sürdürüyor, altın yumurtlayan tavuklarına içerden göz dikenlere kaşlarını çatıyor” mealinde konuşmalarına devam ediyorlar. “Emperyalist ülkeler uzun zamandan bu yana kulağı kirişte, erketeye yatmış bekliyorlar(dı) zaten” değerlendirmeleri yapıyorlar. Bunların içinde Kaddafi’nin içerden çıkarlarına göz dikenlere kaş çattığı doğru, diğer değerlendirmeler ise eksik.
Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, Batı hatta Türkiye’nin de içinde olduğu birçok ülkenin çokuluslu şirketleri ve milli petrol şirketleri ile zaten Libya petrollerine çoktan sahip durumda.
Libya’da yaşanan isyan sonrasında ABD prestij, Fransa nüfuz alanını koruma refleksi ile savaşa dahil olmalarının yanı sıra ülkeler esas olarak çokuluslu şirket çıkarlarını koruma vazifesi ve kaynaklara tam hakimiyet için yeni ittifakı belirlemek üzere Libya’dalar.
Sesli düşünceler
Emperyalist ülkeler Libya’daki isyan durumundan vazife çıkarttılar. Bütün dünyayı “son dakika haberleri” ile müdahaleden de haberdar ettiler. Ardından ABD, Fransa, İtalya ve Almanya’ya ait bombardıman uçaklarının biri havalanıyorken diğeri bıraktığı bombasıyla yakıp yıkanı geri dönmeye başladı. Libya’da halkların taraf olduğu bir iç savaştan taraf olmadığı bir dış savaşa böyle geçiş yapıldı.
ABD, Fransa, İtalya ve Almanya hükmetmek ve ülkelerin geleceğini belirlemek gibi “üstün haklarını” Libya müdahalesiyle bir kez daha kullandılar, bizler izledik, izliyoruz.
Kaddafi diktatör, ABD, Fransa, Almanya ve İtalya demokrasi ile yönetilen ülkeler. Yağan, yağdırılan bombalar da demokrasi bombaları…
Irak’tan sonra demokrasi bombaları(!); Libya topraklarını, insanlarını, havasını, florasını, faunasını yerle bir ediyor. Doğa, petro dolarlarla geri yerine konulamayacak şekilde tahrip ediliyor. Büyük insanlık seyrediyor!
Oysa halkların dostu sadece halklardır. Bismarck; “Ulusların dostu yoktur sadece ilgi alanları vardır.” “Bayrak, ticareti takip eder” der.
Darp yiyen yediği darpla kalıyor
Gün gelir, savaş biter. Ordular kışlalarına, uçaklar hangarlarına, bombalar depolarına kaldırılır. Petrol ve doğalgaz dolarları demokrasi bombası yağdıran ülkelerin hamiliğini yaptığı şirketlerin kasasına akmaya devam eder.
Sulh ilan edilir. Darp yiyen yediği darpla kalır…
Savaş sona erer. Şirket çıkarları için savaşan ülkeler arkalarında Irakta olduğu gibi ölü insanlar, psikolojisi alt üst edilmiş kadınlar ve çocuklar, zarar verdikleri geniş bir doğa, fauna ve florayı bırakır. Aldırmazlar…
Petrol ve doğalgaz kaynaklarını belirleme olanağını ele geçirdiler ya gerisi onlar için faso fiso…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder