İran kontrgerillası Hiwa Tab deşifre oldu

Kürtlere yönelik idam kararları ve Doğu Kürdistan’da halka yönelik baskıları ile gündeme gelen İran rejiminin tıpkı Türkiye’de olduğu gibi JİTEM benzeri bir kontrgerilla örgütlemesine gittiği ortaya çıktı. İstihbaratçılardan oluşan çetenin uyuşturucudan insan ticaretine kadar birçok kirli iş yaptıkları belirlenirken, özellikle Doğu Kürdistanlı çok sayıda Kürt gencini katlettikten sonra üzerlerine gerilla elbisesi giydirerek devletten ‘PJAK gerillası öldürdük’ diyerek ‘kelle başı’ hesabı para aldıkları ortaya çıktı. Bölgede ‘kelle avcıları’ olarak adlandırılan kontrgerilla ekibinin başındaki isim olan Hiwa Tab ise bir yıldan bu yana tutuklu ve idam kararı almasına rağmen rejim tarafından bilinmeyen bir yere götürülerek koruma altına alındı.
Özellikle Kürtlere yönelik‚ ’idam’ kararları ve yine Doğu Kürdistan’da halka yönelik her türlü baskıcı tutumu ile Türk devletinin 90’lı yıllardaki imha politikalarına benzer uygulamaları devreye koyan İran’da kontr-gerilla örgütlemesi olan bir çete deşifre oldu.
Çetenin özellikle Türk devletinin 90’lı yıllar da JİTEM ve benzeri kontrgerilla örgütlemesine benzerliği dikkat çekerken, şu anda tutuklu olan ve hakkında idam kararı verilen çete lideri Hiwa Tab ise rejim tarafından korumaya alınarak bilinmeyen bir yere götürüldüğü belirtiliyor.
Ancak, ‘Kelle avcıları’ olarak tabir edilen çetenin yaptıkları ise hem Kürtler üzerinde estirilen rejim ile işbirliği halinde nasıl bir ‘terör’ estirdikleri ve kullanılan kirli yöntemler ile yüzlerce sivil insanın katledildiğini de ortaya koyuyor. Rejimin bu çeteyi tutuklamasının nedeni ise PJAK’a karşı başarısızlığı ve alınan milyonlarca tümene karşılık rejimin aldatılması oldu.


’İSTİHBARATÇILARDAN OLUŞTURDULAR’

Çetenin lideri Hiwa Tab’ın, bir dönem Merivan Bölgesi’nde Spahi Pastaran (devrim muhafızları) sorumlularından olduğu ve daha sonra korucubaşı olarak görev yaparken, PJAK’ın kurulmasının ardından ise bu görevinden ayrılarak aralarında eski korucuların da bulunduğu isimlerden bir kontr-gerilla timi oluşturduğu kaydedildi. Hiwa Tab, halkın tepkileri ardından Ocak 2010 yılında Tahran’da tutuklanıp cezaevine konulduktan sonra Sine yerel televizyonuna çıkarılıp 95 kişiyi öldürdüğünü itiraf etmiş ancak farklı kaynaklar ise bu sayının 315’i bulduğunu ifade etmişti. Tab ve çetesi Doğu ve Güney Kürdistanlı Kürtlerin yanı sıra Bangladeş ve benzeri ülke mensuplarını kaçak yollarla Avrupa’ya çıkarma konusunda anlaşıyor ve daha sonra ise sınır da katlediyordu. Ancak İran istihbaratı ile birlikte çalışan çete ve lideri Tab’ın özellikle yoksul ve evsiz Kürtleri öldürüp gerilla elbiseleri giydirerek kelle başına İran devletinden para aldıkları da ortaya çıkmıştı. Bu olayların ortaya çıkmasından sonra yüzlerce kayıp ailesi Tab hakkında suç duyurusunda bulunmuştu ve halkın yoğun tepkisi sonucu deşifre olup cezaevine konulmuştu.

TERZİHANE KURMUŞLAR…

PJAK ve Kürtlere yönelik saldırılar da kullanılan Hiwa Tab’ın özellikle katlettiği sivil Kürtlere PJAK gerillası süsü vermek için sivil elbiseler yerine gerilla elbiseleri yaptırdığı, bu amaçla istihbaratçı terzilerden bir terzihane kurdurduğu anlaşıldı. Rejimin istihbaratında görev almış olan Şehit Kazimiye Taburu’nda görevli Hasan, Berzan, Mevcut Zamani ve Kela Ali adlı kişilerde yine Tab’ı yakalanmasının ardından tutuklanarak cezaevine konulan isimler arasında.

JİTEMVARİ YÖNTEMLER…

Halk arasında “kelle avcıları” olarak tabir edilen İran rejiminin kontrgerilla ekibinin birçok yönüyle Türkiye’de Kürtlere karşı katliamların adresi olan JİTEM’le benzerlik taşıyor. Keza, çetenin gruplarına yeni üyeler kazandırmak için yetkilerini kullanarak cezaevlerinde çok sayıda idam hükümlüsü adli suçluyu ve uyuşturucu kaçakçısını serbest bıraktırdıkları ve kendi birimlerine kattıkları belirtiliyor. Ayrıca da bu çetenin İran-Irak-Türkiye sınırında faaliyet yürüttüğü ve bu ülkelerin istihbarat ve güvenlik birimleriyle ortak çalıştığı da iddia ediliyor. Çetenin lideri Hiwa Tab’da bu şekilde büyük bir servet biriktirdiği de ortaya çıktı. Soruşturmada, Tab’ın eşinin hesabında bir milyon tümen para bulunurken, Tab’ın İran bankalarında bulunan 5 milyar 800 milyon tümenlik hesabının bulunduğu belirlendi. Ancak ‘Kelle avcıları’ olarak bilinen çetenin deşifre olan bazı isimleri şu an İran cezaevlerinde bulunurken, cinayet şebekesinin birçok elemanının ise serbestçe dolaşmaya devam ettiği belirtiliyor.

İRAN’IN BİLANÇOSU SİVİLLERE Mİ AİT?

Bu çete tarafından öldürülenlerin arasında, sınırda ticaret yapan doğu ve güney Kürdistanlı sivillerin yanı sıra Bangladeş ve Tayvan’dan İran-Türkiye hattını izleyerek kaçak yolardan Avrupa’ya çıkmak isteyenler de bulunuyor. İran’da yayın yapan haber sitelerine göre; bu çete tarafından öldürülen sivillerin sayısı 315 kişi. Dikkat çeken önemli bir nokta ise İran rejimi 2008 yılı savaş bilançosunda 400 PJAK’lının öldürüldüğünü iddia etmişti. Bu dönemde İran’da gelişen faili meçhul cinayetler ve kaybolan insan sayısının öldürüldüğü iddia edilen PJAK’lıların sayısı ile aynı olması soru işaretlerine yol açtı. PJAK’ın bu bilançonun gerçek dışı olduğunu açıklamasının ardından ifade edilen rakamın büyük çoğunluğunun sivillere ait olduğu görüşünü doğruluyor. İran’daki yüzlerce kayıp ailesi de Tab hakkında suç duyurusunda bulunarak, çocuklarının akıbetinin ortaya çıkarılması ve mezarlarının yerinin bulunması istenmiş durumda.

’KELLA BAŞINA 40 MİLYON TÜMEN’

Başvuru yapan ailelerden biri de 2008 yılında İran-Türkiye sınırında katledilen Meriwan’ın Karez Köyü nüfusuna kayıtlı Lokman Kehrizi’nin ailesi. Ancak, bu olay da Hiwa Tab’ın liderliğindeki kontrgerilla ekibinin yöntemlerini ve vahşetini ortaya koymasından çarpıcı. Keza, Lokman Kehrizii, 15 Aralık 2008 yılında Doğu Kürdistan’ın Pencevin şehrine bağlı Halala Köyü’ne gitti. Burada Zana Rüstem adlı Süleymaniyeli bir arkadaşıyla buluşan Kehrizi, başka bir yere gitmek için yola çıktı. Ancak yolda iken Kehrizi ve Rüstem Hiwa Tab ve ekibi tarafından otomatik silahlarla taranarak katledildi. Tab ve ekibi bu olaydan sonra İran istihbaratından 80 milyon tümen aldı. Ancak cenazeler rejimin askerleri tarafından alınsa da ailelerine teslim edilmedi.

JİTEM YÖNTEMİNİ KULLANMIŞLAR

Lokman Karezi’nin ablası Hanife Merivan ise kardeşi ile ilgili olayı ANF’ye anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı. Abla Merivan’ın anlattıkları JİTEM’in Kuzey Kürdistan’da sivilleri katlettikten sonra yanlarına PKK bayrağı ya da bir silah bırakarak ‚ “Teröristler ele geçirildi” şeklindeki yöntemini nasıl kullandıklarını da gösteriyor. Lokman Karezi’nin bir gün telefon edip kendisinin evine geleceğini söylediğini anlatan abla Merivan, “Kardeşim daha 18 yaşındaydı. Hiçbir örgüt ve diğer şeylerle ilişkisi yoktu. O ve yanındaki arkadaşı köyden dönerken Hiwa Tab’ın adamı Hiwa Mençüri tarafından pusuya düşürülüp öldürüldü. Babam cenazeyi teşhis etti. Babama Lokman’ın katledildikten sonraki görüntüleri gösterilmiş. O kadar çok mermi sıkmışlar ki babam kardeşimin cesedini diğerinden ayırt edememiş. Görüntüleri gösteren itlaat’taki ( İran istihbaratı) kişilere neden öldürdüklerini sormuş. Onlar senin oğlun PJAK’lı. Yanında silah, Abdullah Öcalan’ın resmi ve PJAK bayrağı vardı, demişler. Oysa benim kardeşimin hiç biriyle ilişkisi yok, bu yalandır” dedi. Hanife Merivan aydınlatılmamış buna benzer birçok olayın daha olduğunu bazılarını kendisinin de bildiğini ekledi.

KONTR GERİLLA TAB REJİM GÜVENCESİNDE

Halk arasında ‘kelle avcısı’ olarak tabir edilen Tab, daha önce Meriwan eski Spahi Pastaran (devrim muhafızları) sorumlusu. Aslen Meriwan’ın Vilajerê Köyü’nden olan Tab, tutuklandıktan sonra Evin Cezaevi’nde olduğu söylenmesine rağmen, bu bilginin doğruluğuna dair bu güne kadar herhangi bir bulgu bulunamadı. Bölge halkı Tab’ın sokaklarda olduğundan ve cinayetlerine devam ettiğinden endişe duyuyor. Geçtiğimiz yılın yaz aylarında Hiwa Tab’ın Mahabad- Sine meydanında idam edileceği haberi yayınlanmasına rağmen böyle bir infaz şu ana kadar gerçekleşmedi. Bu kişinin nerede olduğu ve ne yaptığı bilinmesede İran rejiminin Tab’a kol kanat gerdiği ve koruma altına aldığı düşünülüyor. İran devleti, Kürt gençlerini kendisini savunma hakkı bile tanımadan 10 dakika içinde yargılayıp idam kararı alırken; suçunu yerel televizyonlarda itiraf eden yüzlerce kişinin ölümünden sorumlu olan kelle avcısı olarak tabir edilen ’Hiwa Tab nerede?’ sorusu ise yanıt bekliyor.

ANF

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder