Şeklen ''Aşağıdan Yukarı'' Bir Stalinizm Denemesi: BÜYÜK PROLETER KÜLTÜR DEVRİMİ - 1

Kültür Devrimi "aşağıdan yukarı bir emekçi inisiyatifi" miydi? Bu yüzden, her şeyi yukarıdan aşağı halletmeye çalışan Stalinizmden "köklü bir kopuş" muydu? Gerçekten bürokratlaşmayı mı hedef aldı? Sosyalizmde yeniden- -sınıflaşma eğilimlerine karşı "kapsamlı bir çözüm" müydü? Dolayısıyla, 1871 Paris Komünü, Ekim 1917,1949'da Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşu gibi "büyük proleter devrimleri"nden biri, hattâ bu zincirin son ve en ileri halkası mıydı? Hatâları, esasa ilişkin olmayan, her kitle harekelinde görülebilecek bazı "aşırılık'lardan mı ibaretti ? Onun için, yüksek ve soyut bir idealizm kertesinde, her şeye rağmen "haklı ve doğru" muydu? Sosyalist sistemin bugün yaşamakta olduğu çalkantılı dönüşüm sürecinde, Çin, Sovyetler Birliği ve bütün dünya, Kültür Devrimi'ni ve Kültür Devrimi'nin Mao'sunu "yeniden keşfedecek" midir? 1966-1976'nm ana yönelimini paylaşan, ama onun "bazı haksız yöntem'lerine başvurmayan, yeni ve daha olgun bir Kültür Devrimi, helezonun
bir üst kıvrımında böyle bîr "tekrar", mümkün veya muhtemel mi? Sosyalist ülkelerdeki "revtzyonizm" cereyanının, bu ülkeleri "kapitalist restorasyon "un felaketli ekonomik sonuçlarına açmasına karşı, emekçi kitlelerin, Kültür Devrimi doğrultusunda ayaklanmaları beklenebilir mi? Çin'de 1989 Nisan ortalarında başgösteren ve Haziran'ın ilk günlerinde Tîan Anmen Meydanı'nda kanla bastırılıncaya kadar yaklaşık 45 gün devam eden son öğrenci gösterileri, böyle bir gelişmeyi mi simgeliyordu?

Başlatılışından 23, bitirilişlnüen 13 yıl sonra bugün, Çin in Kültür Devrimi'ne ve mirasına ilişkin bu tür sorulara olumlu yanıtlar vermek, pek kolay değil. Her tarihsel hareketin (açık ya da örtük, bilinçli ya da bilinçsiz) bir çizgisi, bir hedefi, bunların somutlandığı bir içeriği olur; haklılık/haksızlık doğruluk/yanlışlık yargısı, somut başarı veya başarısızlıkların, olayların sonraki seyrini etkilemede ulaşılan kalıcılık veya geçicilik derecesinin değerlendirilmesiyle birlikte, bu çizgi, hedef ve içeriğin de analizine dayandırılmak zorundadır. Yukarıda, kasten "başlama" ve "bitme" değil, "başlatılma" ve "bitirilme" fiilleri kullanıldı: Her türlü spontaneizm mitolojisi bir yana; Kültür Devrimi hakkındaki en basit ve temel gerçek, ÇKP Merkez Komitesî'nin 16 Mayıs 1966 tarihli bir Genelgesi'yle başlatıldığı ve 1976 sonbaharında, Mao'nun ölümünden bir ay kadar sonra, gene ÇKP Merkez Konitesi'nin bir kararıyla sona erdirildiğidir. Başlıbaşına bu husus, Çin'in Kültür Devrimi'nin özellikle açık ve bilinçli, yukarıdan verilen bir merkezî çizgisi olduğuna işaret ediyor.

Sözkortusu merkezî çizgi, bir yandan, ÇKP ile SBKP aratanda Hruşçov döneminde derinleşen ideolojik ayrılıklar çerçevesinde, diğer yandan ÇKP'mn kendi içindeki bir ideolojik ve siyasal mücadele çerçevesinde belirlendi; burada gelişmenin yönü, gerek kronoloji, gerekse nedensellik itibariyle, daha çok dışarıdan içeriye, uluslararası bölünmenin sertleşmesinden Çin'deki "sınıf mücadelesi'nin tırmanmasına doğru oldu. Şöyle de diyebiliriz: Mao, Sovyetler Birliği'nde sosyalizmden kapitalizme bir "geri dönüş" yaşandığına kanaat getirdikten sonra, benzeri bir "kapitalist restorasyondu önlemek ve Çin in "kızıl kalmasını" sağlamak amacıyla, Kültür Devrimi'ni başlattı. Bu eklemlenme içinde, SSCB'deki "geri dönüş"ün kaynağı olarak gösterilen "revizyonizrn" in tanımı, aynen, Çin'in "kapitalizm yolculan"nın teşhisi hedef alınması ve ezilmesi girşimine temel teşkil eden "revizyonlzm" tanımını oluşturdu,Bilindiği gibi, Stalin'in ölümünden sonra, Sovyetler Birliği'nin 1950'lerin ortalarından itibaren izlemeye başladığı teorik söylem ile iç ve dış pratikler bütünü, ÇKP tarafından, polemiklerin seyri içinde "modern revizyonizm" olarak tanımlandı; kutuplaşma kesinleştikçe, revizyonizmin bir burjuva ideolojisi olduğu, sosyalist bir ülkede revizyonizmin iktidara gelmesinin burjuvazinin iktidara gelmesi demek olduğu, burjuva diktatörlüğünün kurulmasının ise sosyalizmin yerine kapitalizmin almasını ifade ettiği yolundaki diğer indirgemeci önermeler, bu ilk halkanın üzerine oturtuldu.


Nikita S. Hruşçov ( Kruşçev )
 Nitekim, bu "Hruşçov revizyonizmi"nin ve onun iktidara gelmesiyle eşanlamlı olarak "Hruşçovcu karşı devrimin içeriği, çok kritik bazı noktalarda, Stalinci anlayış ve uygulamalara kıyas yoluyla tarif edildi. İdeoloji ve siyaset alanında, 1956'daki 20. Kongre'nin kapalı bir oturumunda Hruşçov'un Stalin'i daha çok "kişiye tapma"nm körüklenmesi, sosyalist yasallığın ihlâli ve pek çok insanın haksız yere baskı görmesi açılarından (yani aslında, hayli eksik ve yüzeysel bir tarzda) eleştirmesi, Stalin'e karşı "burjuvazinin karalamalarını tekrarlayarak düşman safına geçmek gibi görüldü ve giderek,
1970'lerden geriye bakan "restorasyon" incelemelerinde, "hükümet darbesi"ni hazırlayan "ideolojik karşıdevrimin ilk salvosu olarak değerlendirildi. Stalin'in "sosyalizm düşmanlan"na karşı "proletarya diktatörlüğü" uygulamanın alanını çok geniş tutmasını, Hruşçov, "bütün halkın partisi" ve "bütün halkın devleti" formülleriyle biraz düzeltmeyi denemişti. ÇKP, bunlardan ilkini, SBKP'yı emekçiler dışındaki, güvenilmez unsurlara, eski sömürücülerin kalıntıları ile "yeni burjuva 'lara, her ikisinin temsilcisi olarak hep şüpheyle bakılan aydınlara açmanın manivelası saydı; fiilen de böyle, büyük çaplı bir "sızma"nın meydana gelip "Hruşçovcu karşı-devrim"in sosyal temelini pekiştirdiğini öne sürdü. İkincisini ise, keza, "düşman", yani "burjuvazi" üzerinde diktatörlük uygulamaktan vazgeçmek, dolayısıyla işçi sınıfı iktidarını reddetmek gibi gördü. Aynı doğrultuda, 1950'ların sonları ile 1960'ların başlarında Sovyetler Birliği'nde (parti içinde ve basında) eleştiri, fikir hayatı, toplumsal bilimler, kültür ve sanat alanlarında biraz uçveren çoğulculuk, habire daha fazla bastırılması arzulanan "burjuvazî"ye özgürlük verdiği gerekçesiyle suçlandı ve bu da dönüp dolaşıp, "Hruşçovcu karşı-devrimin sınıf temeli" tahlillerine eklendi. ( devam edecek )
STMA alıntısıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder