Türkiye devrimci hareketinin çınarlarından biri, Mihri Belli yaşamını yitirdi.
Türkiye devrimci hareketinin sembol isimlerinden biri olan, 96 yaşındaki Mihri Belli, bugün saat 16:00'da uzun süredir tedavi görmekte olduğu evinde yaşamını yitirdi.
Belli, 1915 yılında Silivri'de dünyaya geldi. Babası, Kurtuluş Savaşı yıllarında Trakya'da direnişi yönetenlerden Urfalı Mahmut Hayrettin Bey'dir.
Belli, 1936'da okumaya gittiği ABD'de marksist düşünceyle tanıştı ve devrimci mücadeleye katıldı. 1937-1938 yıllarında Missisippi'de zenci yarıcılar arasında siyasi faaliyet yürüttü. 1939-1940 yıllarında iktisat yüksek lisansı yaptığı Missouri Üniversitesi'nde, ABD'li komünistlerle birlikte mücadele etti.
1940'ta Türkiye'ye döndü. Yeraltında faaliyet yürüten Türkiye Komünist Partisi'yle temas kurarak parti saflarında faaliyet göstermeye başladı. 1942'de partinin merkez komitesine seçildi.
1943-1944'te İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde İlerici Gençler Birliği'nin kurucu ve örgütleyicilerinden biri oldu, ardından birliğe yönelik kovuşturmada tutuklandı, iki yıl hapis ve sürgün cezasına çarptırıldı.
1946'da yurt dışına çıktı. Yunanistan'a giderek, iç savaşta komünistlerin safında gerilla olarak yer aldı. Demokratik ordu saflarında tabur komutanlığına kadar yükseldi. Çatışmalarda iki kez yaralandı. Bulgaristan ve Sovyetler Birliği'nde tedavi gördü.
1950'de Türkiye'ye pasaportsuz girmekten ve tabanca bulundurmaktan tutuklandı ve kısa süre hapis yattı. Bir sene sonra ise, ünlü 1951 Tevkifatı'nda tekrar tutuklandı, 7 yıl hapis ve iki yıl dört ay mecburi ikamet cezasına mahkum edildi.
1960'ların görece rahat ortamında Yön dergisine kendi ismiyle yazılar yazdı. Türk Solu ve Aydınlık Sosyalist Dergi adlı organların yayınlanmasına yardımcı oldu. Bu dönemde de konuşma ve yazılarından dolayı iki kez tutuklandı, aylarca hapis yattı. Mihri Belli bu dönemde Milli Demokratik Devrim (mdd) tezlerinin geliştirilmesinde en fazla katkıda bulunan kişilerden biri oldu.
12 Mart darbesinin ardından yakalanmamak için yurt dışına çıktı. bir süre Filistin Kurtuluş Örgütü'nün konuğu oldu. Tutuklandı ve Şam askeri cezaevinde 100 gün yattı. Ardından Türkiye’ye giriş yaptı, fakat birkaç ay sonra tekrar yurtdışına çıkma zorunluluğu duyarak Batı Avrupa’ya geçti. Ardından Türkiye'ye döndü. 1974'te çıkan af yasasının ardından arkadaşlarıyla birlikte 1975'te Türkiye Emekçi Partisi'ni (TEP) kurdu.
1979'da kendisini hedef alan suikast girişiminden ağır yaralı olarak kurtuldu. 1980'de TEP, program ve tüzüğünde Kürtler'e eşit haklar verilmesini savunduğu için Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. 12 Eylül darbesinden sonra, 1981 sonlarına doğru tekrar yurt dışına çıktı. Bir süre Ortadoğu'da kaldı. Oradan İsveç'e geçti. 1992'de Türkiye'ye döndü.
1996'da Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nin (ÖDP) kurucularından oldu. Ancak sonradan Belli'nin de içinde bulunduğu Sosyalist Eylem Platformu grubu, 2002'de Sosyalist Demokrasi Partisi'nin kuruluşuna katıldı.
2008'de SDP'den ayrılarak, Sosyalist Parti'nin kuruluşunda bulundu.
Belli'nin, aralarında 50 yıl önce çizdiği portrelerin derlemesini içeren Hapishaneden Çizgiler de bulunan çok sayıda kitabı ve çevirisi vardı.
(soL - Haber Merkezi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder