334 GÖZALTILondra metropol polisi, (Scotland Yard) isyanın engellenmesi için bin 700 kişilik ek polis kuvvetinin başkentte görevlendirildiğini açıkladı. Yapılan açıklamada, hafta sonu boyunca devam eden ayaklanmada 35 polisin yaralandığını belirtildi.
İçişleri Bakanı Theresa May, olayların başladığı günden berigözaltına alınanlarının sayısının 334'e ulaştığını açıkladı. May, gözaltına alınanlarının çoğunun 21 yaşın altındaki gençler olduğu bilgisini verdi.
May, göz altına alınan 27 kişi hakkında dava açıldığını da açıkladı.
KARAKOL ATEŞE VERİLDİ
Londra'nın en yoksul semti Tottenham'da Mark Duggan adlı siyahinin geçtiğimiz hafta polis tarafından öldürülmesi üzerine başlayan ayaklanma, dün gece Birmingham, Liverpool ve Bristol şehirlerine de sıçradı.
Polis karakolunun ateşe verildiği Birmingham'da, 87 kişi gözaltına alındı.
Polis, Liverpool'da da birçok pahalı özel aracın yakıldığını aktararak, sokaklardaki bu isyanı asla tolere etmeyeceklerini açıkladı.
İŞSİZLİK VE SOSYAL KESİNTİLER
Londra'daki en büyük siyahi nüfusu barındıran Tottenham, aynı zamandan işsizliğin en yüksek olduğu banliyö. Burada başlayan isyanın en kısa zamanda diğer şehirlere yayılmasının nedeni ekonomik sıkıntılar olarak açıklanıyor. Ayaklanan yoksul emekçileri harekete geçiren diğer bir neden ise, özelleştirmeler yoluyla istihdamın daralması, işsizlik ve sosyal güvenlik ödeneklerinde ciddi oranda kesintiye gidilmesi.
Ayaklanmanın, sosyal politikaları terk eden Başbakan Cameron için oldukça zor bir sınav olacağı yönünde yorumlar yapılıyor.
Birçok mağazanın ve marketin de hedef alındığı ayaklanmada, eylemcilerden 28 yaşındaki Bryn Phillips, "Bu emekçi sınıfın bir baş kaldırısıdır. Biz zenginliği yeniden dağıtıyoruz" dedi. İngiltere'de ki sağ partilere işaret eden Phillips, "Amerika'da Çay Partisi var, İngiltere'de de bunlar var" diye konuştu.
AP muhabirine konuşan 43 yaşındaki öğretmen Matthew Yeoland ise, "Uzun zamandır bir gerilim vardı. Gençler mutlu değil. Polisten nefret ediyorlar" açıklamasında bulundu.
Reuters muhabirine, "Bizim işimiz yok; paramız yok" diyen E.Nan, Arap Baharı'nı kastederek, "Duyduk ki isyan etmek insanları özgürleştiriyormuş, o zaman neden özgürleşen biz olmayalım?" şeklinde açıklama yaptı.
Ayaklanmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan British Council'den Profesör Mike Hardy, "Bu, etnik kimlikle ilgili değil, sınıfsal bir başkaldırı" açıklamasında bulundu.
İngiltere medyasında yer alan bazı yorumlarda polis ve siyasetçilerin etkisiz kaldığı ve sokakları çetelere terk etttiği öne sürülüyor. Önde gelen gazeteler, yağma ve kundaklama olaylarını "Orman kanunu" başlığıyla duyurdu.
Independent, ''Londra alevler altındayken'' polisin ve siyasetçilerin acz içinde olduklarını, isyanların da yayıldığını kaydetti.
Times ise ''polis sokaklara teslim oldu'' dedi.
Pazartesi günü Londra'nın kuzeyinde Hackney'de çekildiği belirtilen bu görüntülerde, yaralı gence önce yardım eden bir grup ardından çantasında ne var ne yoksa çalıyor.
Daily Telegraph olayları ''çetelerin sonraki hedefinin ne olacağını kimsenin bilmediği bir gerilla savaşı''na benzetti.
Independent yazarı Paul Wallely, 1980'lerde Londra ve diğer kentlerde yaşanan siyah ayaklanmasıyla son olayların özünde polisin siyahlara yönelik tavrına ilişkin algılamaların bulunduğunu yazdı ve ''polisin aşırı güç kullanarak olayları kışkırttığı ve olaylara hazırlıksız yakalandığı'' eleştirilerine hedef olduğunu anımsattı.
Yazar, " Ayaklanmaların çoğunlukla kentlerin yoksul kesimlerinde, sosyal yabancılaşmanın, işsizliğin özellikle gençler arasında yaygın olduğu yerlerde yaşandığına'' dikkat çekti.
Bir kısmı http://www.etha.com.tr/ alıntısıdır.
İngiltere medyasında yer alan bazı yorumlarda polis ve siyasetçilerin etkisiz kaldığı ve sokakları çetelere terk etttiği öne sürülüyor. Önde gelen gazeteler, yağma ve kundaklama olaylarını "Orman kanunu" başlığıyla duyurdu.
Independent, ''Londra alevler altındayken'' polisin ve siyasetçilerin acz içinde olduklarını, isyanların da yayıldığını kaydetti.
Times ise ''polis sokaklara teslim oldu'' dedi.
Pazartesi günü Londra'nın kuzeyinde Hackney'de çekildiği belirtilen bu görüntülerde, yaralı gence önce yardım eden bir grup ardından çantasında ne var ne yoksa çalıyor.
Daily Telegraph olayları ''çetelerin sonraki hedefinin ne olacağını kimsenin bilmediği bir gerilla savaşı''na benzetti.
Independent yazarı Paul Wallely, 1980'lerde Londra ve diğer kentlerde yaşanan siyah ayaklanmasıyla son olayların özünde polisin siyahlara yönelik tavrına ilişkin algılamaların bulunduğunu yazdı ve ''polisin aşırı güç kullanarak olayları kışkırttığı ve olaylara hazırlıksız yakalandığı'' eleştirilerine hedef olduğunu anımsattı.
Yazar, " Ayaklanmaların çoğunlukla kentlerin yoksul kesimlerinde, sosyal yabancılaşmanın, işsizliğin özellikle gençler arasında yaygın olduğu yerlerde yaşandığına'' dikkat çekti.
Bir kısmı http://www.etha.com.tr/ alıntısıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder