Neo-liberalizmin Hapisaneleri

İdil FIRAT
Hükümetin "kader mahkumları" dediği tutuklular zorla çalıştırılıyor. Günde 6 liraya çalıştırılan, bu ücretlerine de cezaevlerindeki giderleri için el konulan kadınlara "Ya çalışırsınız ya da kapalı cezaevine gidersiniz" dayatması yapılıyor. Kadınlara düşük ücretlerle diktirilen asker elbiseleri ise, TSK'nin girdiği ihalelerle ucuza kapatılıyor.

Zorla çalıştırılıyorlar
Denizli Açık Cezaevi'nde zorla çalıştırılmayı kabul etmeyen bir kadın, hakkı olmasına karşın kapalı cezaevine gönderildi. Günde 6 liraya çalıştırılan, bu ücretlerine de cezaevindeki giderleri için el konulan kadınlara "ya çalışırsınız ya da kapalı cezaevine gidersiniz" dayatması yapıldı. Cezaevleri ise bu çalıştırmadan milyonlarca lira kazandı. Denizli Cezaevi'nde, kadın mahkumlara komik rakamlara yaptırılan ürünlerin başında ise asker elbiseleri geldi. Zorla diktirilen asker elbiseleri, TSK'nin girdiği ihalelerle ucuza kapatıldı.


Ya çalışırsın ya da kapalıya gidersin
Cezaevlerindeki zorla çalıştırmanın boyutları Denizli Açık Cezaevi'nde ortaya çıktı. Kapalı cezaevinde cezasının üçte ikisini infaz eden bir kadın, iyi halli olduğu gerekçesiyle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Uygulanması Hakkında Yasa uyarınca açık cezaevine alındı. Yasa ile aldığı hakkı ise keyfi bir şekilde elinden alındı.
Kadın mahkum, Denizli Açık Cezaevi'ndeki tekstil atölyesinde zorla çalıştırılmak istendi. Açık cezaevinde olmayı iyi halli olduğu gerekçesiyle hak ettiğini belirten kadın mahkum, zorla çalıştırılmayı kabul etmedi. Cezaevi idaresi, çalışmama isteğini keyfi bir şekilde "kötü hal" olarak yorumladı. Kadın mahkumun "iyi halli" niteliğini kaybettiği gerekçesiyle yeniden kapalı cezaevine gönderilmesi için Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'ne başvurdu.
Genel Müdürlük de 'olur' verdi. Çalışmak istemeyen kadın mahkum, yasal hakkı olduğu halde açık cezaevinden alınarak, kapalı cezaevine konuldu. Böylece, gece evde kalma ve izne çıkma gibi hakları da elinden alınmış oldu.

Kadınlara yaptırılıyor TSK alıyor
Denizli Cezaevi'nde, kadın mahkumlara komik rakamlara yaptırılan ürünlerin başında ise asker elbiseleri geliyor. Zorla diktirilen asker elbiseleri, TSK'nin girdiği ihalelerle ucuza kapatılıyor.
Kadınların yasal haklarının ellerinden alınmasına hatta çalışmayı kabul etmedikleri için kapalı cezaevi koşullarına geri gönderilmek zorunda bırakılmalarına neden olan tekstil ürünleri, Denizli Cezaevi'nin internet sitesinde bile satışa sunuldu. Cezaevinden çok bir fabrikaya dönüşen cezaevi, sitesinde havlu, nevresim takımı bornoz gibi ürünleri 25 liradan perakende satışa çıkardı.

Ne kadar mahkum o kadar çalışma
Cezaevlerinde zorla çalıştırma Türkiye'nin 1997 yılında cezaevlerindeki reform hamlesiyle başladı. Devlet bir yandan siyasi hükümlülere yönelik tecrit politikasının temellerini atarken, diğer yanda adli hükümlülere ise çalıştırma uygulamasının altyapısı yapıldı. 2002 yılında değiştirilen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasa ile cezaevlerinde zorla giydirme, zorla yedirme gibi zorunlulukların yanı sıra "zorla çalıştırma" da getirildi. Yasada yapılan değişiklikle, "Hükümlünün yükümlükleri" bölümüne, cezaevlerinde açılacak atölyelerde çalıştırma yükümlülüğü getirildi. 9 yıl içinde cezaevleri adeta birer fabrikaya dönüştürüldü. Yasanın çıkarılmasının ardından, cezaevleri de tek tek ihaleye çıktı. Açık cezaevleri, öğrenci sırası, tarım, florasan üretimi gibi çok sayıda kolda faaliyet göstermek için iş aldı.

Ucuz iş gücü
Ancak bugün gelinen noktada, mahkumlar artık başta sohbet, havalandırma, yemek yeme gibi tüm haklarından yoksun bırakılarak, zorla çalıştırmaya tabi tutulmaya başlandı. Konya Açık Cezaevi mahkumlara öğrenci sırası yaptırarak, 2009'daki 4,5 milyon lira ciro yaptı. Edirne Açık Tarım Cezaevi geçen yıl mahkumları çalıştırarak elde ettiği tarım ürünlerinden 2 milyon kazandı. Cezaevlerinin yıllık kazancı 2 ila 6 milyon arasındayken, mahkumlara ise günlük 6 lira verildi. Ancak mahkumlara verilen bu ücretlerde, elektrik parası gibi giderler adı altında geri alındı. Mahkumların ayda 100 lirayı bile bulmayan bu ücretleri çeşitli giderler adı altında cezaevine geri ödedi.
Avukat Eren Keskin, 2009 yılında Denizli Cezaevi'nde kadınlarla yaptığı görüşmede, zorla çalıştırma koşullarına ilişkin şikayetleri raporlaştırmıştı. Keskin'in raporunda, kadınların zorla çalıştırıldığı hatta cezaevi personelinin lojmanına dahi zorla temizliğe gönderildiği iddiaları yer almıştı.
Cezaevlerinde bulunan onbinlerce hükümlü, zorla çalıştırmaya tabi tutuluyor. Zorla çalıştırma, cezaevlerinde L tipi cezaevlerinin yapımına başlandığı 2000 yılından beri devam ediyor. Önceleri meslek edindirme kursları ve atölyeler adı altında kurulan işyerleri, bugün tam bir sektör olmuş durumda. Adalet Bakanlığı'nın milyonlar kazandığı bu işlerde çalışmayı kabul etmeyenler ise haksız ve keyfi uygulamalara tabi tutuluyor.
Avukat Eren Keskin, 2009 yılında Denizli Cezaevi'nde kadınlarla yaptığı görüşmede, zorla çalıştırma koşullarına ilişkin şikayetleri raporlaştırmıştı. Keskin'in raporunda, kadınların zorla çalıştırıldığı hatta cezaevi personelinin lojmanına dahi zorla temizliğe gönderildiği iddiaları yer almıştı.
Cezaevlerinde bulunan onbinlerce hükümlü, zorla çalıştırmaya tabi tutuluyor. Zorla çalıştırma, cezaevlerinde L tipi cezaevlerinin yapımına başlandığı 2000 yılından beri devam ediyor. Önceleri meslek edindirme kursları ve atölyeler adı altında kurulan işyerleri, bugün tam bir sektör olmuş durumda. Adalet Bakanlığı'nın milyonlar kazandığı bu işlerde çalışmayı kabul etmeyenler ise haksız ve keyfi uygulamalara tabi tutuluyor.
ozgur-gundem.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder