Bundan 7 yıl önce Nezih Ünen, kurduğu ekiple Anadolu yollarına çıkarken böylesine büyük bir işe kalkıştığını bilemezdi. O anda tek düşündüğü, Anadolu'yu kameralar ve mikrofonlarla dolaşıp, modernize edeceği türküler kaydetmekti. Bu turu tamamladıktan sonra da, ıstanbul'daki stüdyosuna dönüp, eşsiz Anadolu müziklerini modern yaşama kazandırabileceği bir film ve bunun albümünü yapacaktı. 2002 yılında başlayan bu yolculukta elde edilen müthiş görüntüler ve müziklerle yapılan uzun çalışmanın sonuçları şok ediciydi. Anadolu'nun binlerce yıldır suskun kalan kültürleri, müzik ve görsellikte yapılan modern uygulamalarla, adeta görkemini bir kere daha dünyaya haykırmak istiyordu!
Bunun üzerine Nezih Ünen bu çalışmayı derinleştirmeye karar verip, 2005 yılında daha geniş bir kadroyla tekrar Anadolu yollarına çıkıldı. Bu, daha önce benzeri hiç yapılmamış bir film olacaktı. Senaryoyu bizzat Anadolu yazacak, şarkıları da Anadolu halkı kendi ortamında, provasız söyleyecekti. Sonra da bu şarkılara modern düzenlemeler yapılarak ortaya gerçek yaşamın içinden yaratılmış ilk müzikal film çıkacaktı.
Çekimler tamamlandığında Nezih Ünen, bu projeyi şekillendirmeye çalışırken, projenin kendisini şekillendirdiğini söylüyordu. Anadolu'da yaşadıkları ve gördüklerinden o kadar etkilenmişti ki, bu filmi izleyen herkesin yaşadıklarına tanık olmasını istiyordu.
Albümde yer alan parçalar, Anadolu'da yapılan otantik kayıtların modern düzenlemelerinden oluşuyor.
Anadolu, dünyada en fazla kültürel çeşitliliği bulunduran bir coğrafya olarak, müzik türleri ile de hayret verici bir zenginlik içeriyor. Ancak, örneğin Gazel, Barak Havası ve Stran gibi şarkı türleri dünya tarafından hemen hiç bilinmiyor.
Albümün müzik yönetmenliği'ni Nezih Ünen ile beraber Serhat Ersöz paylaştı.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder