Tiyatro ve sanatın, değişimi hızlandırıcı gücü, Achero Mañas ın hafif, idealist, hayat ve umut dolu bu filmine ilham sağlıyor… Yakın gelecekte, bir grup aktör, insanların birbirleri için karşılıksız hiçbir şey yapmadıkları, aşırı bireyci doksanların son dönemini hatırlar. Oyunculuk okulunda hayal kırıklığına uğrayan ve hocasının basmakalıp derslerinden bıkıp sokaklara yönelen Alfredo Baeza nın öyküsü anlatılmaya başlanır. Alfredo, sanatın dünyayı değiştirebileceğine ya da, belki daha doğrusu, dünyanın vaziyetini değiştirebileceğine hâlâ inanmaktadır. Özgür düşünceli arkadaşlarıyla biraraya gelip Kasım adını verdikleri tiyatro grubunu oluşturur; para kabul etmeyeceklerine dair temel bir prensibe dayanan kendi manifestolarını yaratırlar. Metro, caddeler ve herhangi bir kamu alanı sanatsal yaratıcılık mekânına dönüştükçe eğlence başlar. Oyuncular yoldan geçenlerle karşılıklı iletişim kurarlar: oyun oynar, şarkı söyler, çılgın kostümler giyip dans eder, kendilerini ifade etmek için pek çok farklı yöntem denerler. Polis malzemelerine el koyduğunda, bu grubu sadece daha fazla ateşler ve performansları gittikçe daha yüklü bir sosyal bilinç kazanır. Gerilim artar, ancak grup para karşılığı bir iş teklifi aldığında hangi yoldan gitmeleri gerektiği konusunda oyuncuların fikirleri birbirlerinden farklıdır…
“Dünyayı değiştirmek istemiştik ama perişanca yenildik. şimdiyse, değişmemek için ben dünyaya direniyorum.”
Sanatı metalaştırmış, onu pazara sürülen bir mal yapmış; birinci vizyon filmlerinden başkasına yaşama şansı vermeyip insanların ne izleyeceğini o endüstriyel atraksiyonlara koydukları kurallarla tayin edip sinemanın ırzına geçmiş; tiyatroyu kodaman cahillerle bir halttan anlamayan devlet görevlilerine bırakmış; “Bunu yapamazsın” ile başlayan cümleler kuran akademisyenleri eğitim kurumlarının başına dikmiş tüm o hödükler için bir manifesto.
Son yüzyılda canına okuduğumuz sanata dair yakılmış bir ağıttı Noviembre. Bir film ne kadar rahatsız edici olabilir veya bir film ne kadar şey anlatabilirin cevabıydı. Bugüne dek yazılmış bütün sanat eleştirilerinden, sanat galerilerinde sanatın neden hasta olduğuna dair iğneliyici bir yapıda sergilenen eserlerin pek çoğundan daha işlevsel ve.. Ve, ve’si yok aslında. İşlevsel olması yetiyor. Çünkü bugüne dek Noviembre dışında yazılıp çizilen çok az şey bu kadar işlevsel bir manaya sahip olabildi. İyi seyirler dileriz...
Son yüzyılda canına okuduğumuz sanata dair yakılmış bir ağıttı Noviembre. Bir film ne kadar rahatsız edici olabilir veya bir film ne kadar şey anlatabilirin cevabıydı. Bugüne dek yazılmış bütün sanat eleştirilerinden, sanat galerilerinde sanatın neden hasta olduğuna dair iğneliyici bir yapıda sergilenen eserlerin pek çoğundan daha işlevsel ve.. Ve, ve’si yok aslında. İşlevsel olması yetiyor. Çünkü bugüne dek Noviembre dışında yazılıp çizilen çok az şey bu kadar işlevsel bir manaya sahip olabildi. İyi seyirler dileriz...
Noviembre nedir?
- Tiyatronun sahneden ipini koparıp sokaklara inmesidir.
- Edebiyatın sayfaları bırakıp sokaklara düşmesi ve reklam panoları altında ağza alınmayacak cinayetler işlemeye başlamasıdır.
- Kafayı yemiş anne hijyenine siktiri çekerek, anne halıları üzerinde çamurlu ayakkabılar ile deli gibi tepinmektir.
- Bir filmin ötesinde, hiçbir çıkar sağlamadan ve hiçbir doğruya ya da yanlışa dalkavukluğu etmeden aklından geçeni söyleyebilmek, “Krallar çıplak!”diyebilmektir.
olması gereken ile olmakta olan arasındaki uçurumun çiçeği bu filmde açmış etkili ...teşekkürler
YanıtlaSilçok güzel
YanıtlaSil