DÖRT MEVSİM İLKBAHAR - DENİZ FARUK ZEREN

Uzun yıllar cezaevinde kalan Deniz Faruk Zeren, şiirlerini Dört Mevsim İlkbahar adlı kitapta topladı. Kitap "Unutulmaya, unutturulmaya karşı bir karşı koyuş."
Dört Mevsim İlkbahar. Uzun yıllar cezaevinde kalan bir çok öyküsü ödüle layık görülen Deniz Faruk Zeren'in ilk kitabı. Kitabını cezaevlerinde bedenini açlığa ve direnişe yatıran, hayatlarını feda eden kadın devrimcilere adayan Zeren, "Şairlik ve sanatçılık onları unuttukça tükenecektir" diyor.

Siverek doğumlu olan Kürt şair, '98'den 2005 yılına kadar politik nedenlerle çeşitli cezaevlerinde kaldı. Dört Mevsim İlkbahar adlı kitaptaki şiirler Nazilli Cezaevi'nde 2001-2003 yılları arasında yazıldı.

Zeren, "90'lı yılların sonları, ve 'milenyum' diye sahte umutlar yaratılarak beklenen 2000'li yıllar hapishanelerde direnişlerle, Ölüm Oruçları ve katliamlarla geçti. Bu şiirler bu atmosferin içinde yazıldı" diyor.

'99'da başlayan, onlarca Kürt tutuklu ve hükümlünün bedenini ateşe vererek hayatlarını kaybetmesi, sonrası açlık grevleri, ölüm oruçları ve ardından 19 Aralık... Ve F tipi cezaevleriyle yeni bir boyut kazanan bir süreç...
"Katliam ve direnişler... Bu sürecin yansımasıdır bu kitaptaki şiirler" diye ekliyor.
Şairin anadili Kürtçe. Ancak kitap Türkçe yazılmış. Kendisi de bunun acısını yaşıyor. Şöyle diyor: " Anadilinde okuyamayan, yazamayan, bunun acısını ve eksikliğini iliklerinde hisseden biriyim. Bu yanıyla yazdıklarımın, yazmak istediklerimin hep bir yönüyle eksik ve gedikli olduğunu düşünürüm. Bu eksikliği edebiyatın, şiirin, öykünün evrenselliği ile kapatmaya çalışsam da bu bir yerde nafile bir çaba gibi. Duyduğun, hissettiğin, bildiğin dilin anadilin olmamasıdır buna sebep. Ve buna neden olan binlerce yıllık asimilasyon politikalarıdır. Ne tam Türkçe ne de Kürtçe ile dilimi kuramamanın büyük sancısı bu. Bunu en çok yarım yamalak bildiği bir dille yazmak zorunda olan şairler, öykücüler hissedebilir. Ben de bunu yaşayan bir yazarım."

  Zeren, kitabı için ""Unutulmaya, unutturulmaya karşı bir karşı koyuş" diyor. Zeren, o süreçlerde çeşitli aydın ve yazarların bu direnişleri ve biçimlerini eleştirdiklerini hatırlatıyor. Şöyle diyor: "Cezaevlerinde yaşanılanlar bu ülkenin sanatçıları, aydınları tarafından yeterince irdelenmedi halen. Edebiyatta, sinemada, sanatın diğer çeşitli dallarında o büyük acıların yeterli bir izleğine rastlamak güç. Kendisine toplumcu sıfatı yakıştıran ve öyle de olan sanatçıların bu gerçeklerin üzerinden atlaması oldukça düşündürücüdür. Biz, bu unutulmaya, unutturulmaya karşı ve halen cezaevlerinde devam etmekte olan tecrit ve diğer sorunlara karşı bir duruş içerisinde olmak istiyoruz."

Ahd oldu ki, ah alınmak gerekti
Öşre batmış üryanın
Vakti geçti ilim ile tefekkürün
Ol şerdir celle celal deyip Zülfükara davrandım
Bedreddin’den bu yan ahvalim budur benim.

Kırmızı perçemleri yoktu rahvan atların
Çalınmıştı arşın mavi katları, çözülmüştü
Reng-u reng kuşağı, zehr-u haramdı sular.
Bebelerin ıngaları dişlenmişti
Kurumuştu sütlü memeleri anaçların.

Ne soluk ne ter
Ne hayat ne mahşer
Rahmine süngü geçmiş yardı ayan beyan yalnız.
Ab-ı hayat taşıdı da sakalar süstük dibden dibe.

Gece olanda kına yaktık ayamıza, bezendik.
Yıldız ile balkıdı al al alnımız
Toy ettik haps-u zindan içinde
Zava olduk, bukê olduk doğdu doğacak günde.
(Dört Mevsim İlkbahar'dan)


Meinhof
Kavanozda saklanmış yıllar yılı beynim
Beyim
Ne korkutmuş sizi böyle uçup gitmiş hayalim.
Yakıp kül etmişsiniz küllerimi ezip toz etmişsiniz
Ama n'etseniz dinmiyor işte
Amfinin dip köşesinde oturanın
Ruhunda kasırga devrim!


Şarap
Bu akşamüstü seni
Göğsüme basıp ezdim
Kapkara iri bir salkım üzüm gibi.
Sonra doldudum köpürdeterek gözlerimin çanağına
Kopkoyulaşırken tepemde lacivert
İçin için içtim keyifle.
Ondandır şimdi böyle tekmeliyor kaburgamı
Bu etten kanlı kızıl meret!
Ahd
Ay dedim
Çık sukarı yak dedim.
Göklerde dolaşırken seni kaybettim.
Ay dedim
Şimşek çaktı yâr dedim.
Teninde güller açmış
Diken ağlamış
Ay kanamış.
Nerdesin demiyorum gel demiyorum
Canımda sızlayan bir can artmış.

Dağ dedim.
Ah ettim.
Sarı bir yıldız kaydı saçlarından
Ahdettim.
Kalbini eritip seni içimde dirilttim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder